1 Eylül 2013 Pazar

Sofralarımızda Balık Tüketimi

Balığı tüketmeyi ailecek çok seviyoruz. Her gün balık yesek bıkmayız. Ama biliyorsunuz ki uzmanlar haftada yarım kilodan fazlasını önermiyor. Balığı hamileliğimden bu yana bol tüketmiş olduğum için midir bilemiyorum kızımda çok güzel balık tüketiyor bu da benim için oldukça büyük bir mutluluk. Balık özellikle protein ve omega 3 açısından mükemmel bir besin kaynağıdır. Omega 3 yağ asidi, vücut için gerekli olup insan vücudunda üretilemez. Ayrıca balık içeriğindeki fosfor ile zihinsel ve bedensel gelişim açısından önemli bir rol üstlenir.

Balığın tazeliği çok önemli bunun anlamanın yoluda aslında zaman içerisinde oluyor. Taze balığın gözleri saydam, parlak ve dışa bombelidir. Eti diri ve serttir böylece üzerine bastırınca çukurluk kalmaz. Pulları parlaktır. Suya bırakılınca da dibe çöker.
Balığı kızartmak içindeki omega 3 yağ asitlerinin ve besleyiciliğinin azalmasına neden oluyor ama illaki kızartacaksanız zeytinyağında kızartın. Tavada kalan yağı da limonlayın, karabiber, pulbiber, kekik ile harmanlayın ve sofranıza farklı bir lezzet olarak dahil edin. 
En doğal ve en lezzetli balık pişirme şekli ızgaradır. Izgara yapacağınız balığınızı zeytinyağının içinde birkaç kez çevrilmelisiz hatta birazda tuz ilave ederseniz çok daha güzel olur. Eğer balıklar büyükse, iki yanına da bıçakla diklemesine çizikler atmalısınız. Balığı alevli değil de orta ateşte pişirin. Pişen balığınızın ızgaradan ayrıldığını göreceksiniz.
Balığın besin değerlerini korumasına önem verdiğimiz için en çok fırında pişirme yöntemini tercih ediyoruz. Bununla ilgili ilerleyen günlerde çok farklı ve çeşitli tarifler ekleyeceğim. Malum balık sezonunun bugün 2. günü.
Kışa hazırladığımız bugünlerde vücudumuzu kışa hazırlayabilmek adına balığı sofralarımıza dahil edelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder